Pascal Nouma Hakkında
Isim: Pascal Olivier
Soyisim: NOUMA
Dogum Tarihi: 06.01.1972
Burcu: Oglak Aile Durumu: Evli (1 kizi var)
Boyu: 1.88 Kilosu: 82
Tuttugu Takim:Besiktas Forma No: 21
Lakapları:Black Bull (kara boga), Siyah inci,Piskopat, Black Eagle( kara kartal),Tombalaci
En begendigi Türk mankenler: Cagla Sikel, Deniz Akkaya
Dinledigi Türk sanatcilar: Tarkan, Nez
En sevdigi icecek: Efes Pilsen
Kendinde sevmedigi tarafi: Yüz görüntüsü
Futbolcu olmasaydi yapacagi meslek: Gangster, Mafya, Kasimpasali olurdu (kendi deyimleridir)
Bos zamaninda en cok ne yapmayi sever: Ailesiyle vakit gecirmeyi, kiziyla oynamayi seviyor.
En Begendigi Futbolcu: Ahmet Dursun
En iyi arkadaslari: Ahmet Dursun, Yasin Sülün, Bayram
Türkiyede SIKCA ugradigi yerler: Reina, Laila, Gatto
Eski takimlari: Al-Khour (Qatar)*09/2003) Besiktas*(07/2002-22/04/2003) Al-Khour (Qatar)*09/2003) Besiktas*(07/2002-22/04/2003) Olympique de Marseille*(09/2001-06/2002) Besiktas*(06/2000-09/2001) Lens*(1998-2000) Strasbourg*(1996-1998) Paris Saint-Germain*(1994-1996) Caen*(1993-1994) Lille Olympique Sporting Club*(1992-1993) Paris Saint-Germain*(1986-1992) Rosny-sous-Bois
''KARTAL KAN'I TAŞIYORUM''
Beşiktaş'ın çılgın futbolcusu Pascal Nouma, Siyah-Beyazlı taraftarların kendisine duyduğu sevgiyi şöyle tarif etti: 'Çünkü ben kartalla aynı kana sahibim.'BİR yıl aradan sonra yeniden Siyah-Beyazlı formayı giymeye başlayan Pascal Nouma, Beşiktaş Dergisi'ne ilginç açıklamalar yaptı. Sezon açılışında tribünlerle buluştuğu anı unutamadığını belirten Fransız futbolcu, 'Herkes böyle bir rüyayı yaşamak ister' dedi. Beşiktaş'a gelmeden önce uzun süre futboldan ayrı kaldığını belirten Nouma, 'Açılışta taraftarlar istediği için forma giydim' diye konuştu. SEZONUN ilk iki haftasında kondisyon eksiği olduğu için şans bulamadığını belirten Pascal, 'Ancak şimdi kondisyon açısından da istenilen düzeye yavaş yavaş geliyorum. Takım arkadaşlarımla aramdaki açığı kapattım. İstanbulspor maçında oynamak istiyorum' ifadesini kullandı. Bu sezon kaç gol atacağını sadece kızına söylediğini belirten Nouma, 'Öğrenmek için onu aramanız gerekecek' dedi.PASCAL, Galatasaray'a gitmeyişinin nedenini de, 'Çünkü Fransa'da doğdum, Beşiktaşlı oldum' diye açıkladı. Röportaj sırasında sık sık taraftarların kendisine yaptığı tezahüratları mırıldanan Pascal Nouma, 'Beşiktaş'tan başka takıma gidemezdim; çünkü ölmek istemiyorum! Gitseydim bu şarkı olmazdı, ben de ölür giderdim' dedi. Nouma, taraftarın kendisini kartal kanı taşıdığı için çok sevdiğini belirtti.
Nouma: Futboldan nefret ediyorum!..
''Fransa'da doğdu... Beşiktaşlı oldu...Helal olsun sana.. Pascal Nouma..'' Beşiktaşlılar onu böyle çağırıyor. Şüphesiz Beşiktaş'ta çok başarılı olmuş pek çok yabancı gelmiştir ama hiç biri Pascal Nouma kadar sevilmedi. Her hareketli olay Pascal Nouma, aradan geçen bir yılda nasıl agresifliği bıraktığını, futbola neden başladığını ve kendisiyle ilgili bilinmeyen pek çok yönünü anlattı. İşte Pascal Nouma'dan ilginç inciler:
●Kendi yüzümü hiç sevmiyorum ve insanların da görmesini istemiyorum. Bu sebeple kendi giyim tarzımda sürekli şapka kullanıyorum.
●Fransa'da parasızsan ve kötü bir yerde yaşıyorsan işin çok zor demektir. Gerçi bu Türkiye'de de geçerli. Benim babam da futbolcuydu. Futbolcu olamazsam işimin Fransa'da çok zor olacağını hep söylüyordu. Ben de okuldan dönüşlerde sürekli futbol oynadım. Futbolcu olmak için çaba harcadım.
●Futbola başlamamın asıl nedeni öğretmenimden intikam almaktı. 7 yaşındayken okulda öğretmenimiz bütün öğrencilere hangi mesleğe yapmak istediğini sordu. Bütün öğrenciler, doktor, polis, avukat, mühendis olmak istediklerini söylerken sadece ben ''Futbolcu olacağım'' dedim. O sözden sonra öğretmenimiz bana ''Futbolculuk meslek değildir'' dedi. Ben de bu söz üzerine çok hırslandım ve futbolculuğun da meslek olduğunu gösterdim.
●Beşiktaşlı taraftarlar 2 yıl önce benim için ''Pascal bizi diskoya götür'' diye bağırdılar. Ama ben hiç bir zaman diskoteğe gitmem. Çok doğru söylüyorum. Her cumartesi diskoteğe giden benim ikiz kardeşim..
●İki yıl önce yani Beşiktaş'a ilk geldiğim yıl daha agresiftim. Çünkü o zaman ülkemi çok özlüyordum. Bu sebeple çok hırçındım ve pek çok kez ceza aldım.
●Ben futboldan nefret ediyorum. Bu sporu hiç sevmiyorum. Çünkü ben bu oyunu kendim için oynamıyorum. Ben Beşiktaş taraftarı için oynuyorum. Bu insanlar beni çok seviyor. Ben benim bir şey yapmamı bekleyen Beşiktaş taraftarını eğlendirmek istiyorum.
● Fenerbahçe maçı ile ilgili görüşlerimi bana hiç sormayın. Maçtan önce konuşmayı hiç sevmem. 10 gol atacağım diye söz vermek yalan söylemektir. O sebeple ben de maç sonralarında konuşurum
●Dovecek gibi konusuyor.. Yuz hatlari geriliyor. Ama Besiktas'a, taraftara olan sevgisi yuzunden okunyuor..
"ilahi bir koro" diye tanimladigi Besiktas tarafari icin "Besiktas taraftari bana sahip cikmakla yalnis yapti" diyor. Sasiriyoruz.. Sonrasinda ekliyor " Beni cok sevdiler.. Benim futbol karakterimi kendi karakterleri ile
birlestirdiler.. Hircin, agrasif, saldirgan, mucadeleci, formasini seven yapimi anladilar. Ama..
●Evet belki biraz politik olsaydik.. Uzerime oyun oynanmazdi. Taraftarin beni sevmesi hem yonetimin hem de takim icindeki futbolcularin beni kiskanmasina sebep oldu.. Kendilerini dislanmis gibi goren futbolcular beni
silmek icin ellerinden geleni yaptilar.." diyor..
●Galatasaray ile yaptigimiz macta bilerek kirmizi kart gordum. Eger oyunda kalsaydim kendi takim arkadaslarimla kavga edecektim.. Eger elimde bicak olsaydi bir kac kisiyi dogrardim.. bu kadar ruhsuz oynanmaz. Taraftarin heyecani kadar heyecani icinde hissetmiyorlardi"
● Takim icinde beni oynatan tek adam Kaptanimiz Sifo Mehmet'ti.. O'nun oynadigi her macta istedigim toplari aliyordum. Ancak sirf benim saha icinde basarisiz olmam icin, Sifo'yu takimdan kestiler.. Yazik oldu Besiktas'a..
●Futbol bir espri oyunudur. sovdur.. Benim futbol
esprimi anlamadilar. Taraftar anladi ama yoneticiler
anlamadi. Turkiye'de taraftar yonetimlerin cok
ustunde.. Antrenmana herkes arabasi ile geliyor, ben kaykay ile geldim. Baska ulkelerde futbolcularin disaridaki yasantilarina karisilmaz. Sortla da gezilir kaykayla da gelinir.. Ama Yonetim ve bazilari bunu
anlayamadi..
●Turkiye'de basin henuz Avrupai duzeyde degil. Bir takim kisisel iliskileri gorevleri ile karistiriyorlar. Yonetime yakin olanlar yonetimin istedigini yapiyor. Benim futbolumla degil, saha disi yasantim, sosyal yasantimla ilgilendiler.. Gezemedim, eglenemedim, ozgurlugumu kaybettim. Hapis hayati yasamaya basladim. Ne zaman disari ciksam mikrofonu agzima soktular.. Bunaldim.. Yonetim ise taraftarin bana gosterdigi sevgiyi kiskandi.. Butun bunlar beni daha agrasif yapti.. Ve Cok sevdigim Turkiye'den kactim..
●Futbol ve para icin kimse benim kisiligimi ve futbol
karakterimi degistiremez. Bana bunun icin baski yaptilar.. ne prensiplerimden dogru bildigimden vazgectim ne de futbol karakterimi degistirdim.. Bu ikisini yapmak benim icin olmek demektir.. Ben olumu degil, onurlu yasamayi sectim..
KARA BELA!!
●Tarhan Lisesinde duzenlenen panelde Pascal Nouma yine sov yapti. Fransiz yildiz, ''Turkiyede mutlu musunuz?'' sorusuna ''Bas bas paralari Leyla'ya'' sarkisi ile yanit verip dans etti.
Iste Nouma Yoneltilen Diger Sorular:
- Kim sampiyon olur?
- Siirt, Yozgat ya da Altay
- Besiktas'a nasil geldin?
- Bayram aradi ''Gel'' dedi. Hemen atlayipgeldim. Tanrida ''Git'' dedi.
- Fransa'da Turk futbolu biliniyor mu?
- Tabii.. Mehmet (Sifo) agabeyi Fransa'da tanimayan
yoktur.
Pascal gittiginde Besiktas'in iyi bir futbolcu, iyi bir dovuscu ve iyi bir nese kaynagini yitirecegi kesin. Tribunlere donuyoruz ve soruyoruz:
Pascal, beni diskoya goturur musun!
Tabi ki gotururum. En azindan bizi Turkiye'de
oldugu gibi kimse takip etmez. Paparazzi olmadan egleniriz. Besiktas seyircisinin, "Nouma bizi diskoya
gotur" ve "Bosver Pascal, keyfine bak, cak o zaman caaaak caaaak" tezahuratlarini hayatim boyunca
unutmayacagim. Tribunlerde bunlar soylenirken ben kendimden gecerdim. Fransa'da bir futbolcuya kotu oynadigi zaman bagirirlar, Istanbul'da ise herkes beni bagrina basti. Bir gun mutlaka Besiktas'a donecegim...